25 Şubat 2009 Çarşamba

Kırkpınar Şenlikleri
Edirne'nin geleneksel yağlı güreşi Kırkpınar, yalnızca bir güreş olayı değil, kentte yaşamı da etkileyen bir olaydır. 2005 yılında 644'üncüsü yapılan Kırkpınar güreşleri efsanevi bir kökene dayanır. Bu bölümde Kırkpınar Etkinliği, tarihi geçmişi, gelenekleri, söylenceleri ve günümüzdeki konumuyla değerlendirilecektir.
Kırkpınar Söylencesi
Orhan Gazi'nin Rumeli'yi ele geçirmek amacıyla düzenlediği seferler sırasında, kardeşi Süleyman Paşa 40 askerle Domuzhisarı üstünde yürür. Salla karşı kıyıya geçerler. Domuzhisarı'nı ele geçirirler. Öbür hisarların da ele geçirilmesinden sonra, 40 kişilik öncü birlik geri döner.İşte bu sefer sırasında gruptaki askerler, mola verdikleri her yerde güreşe tutuşurlarmış, bu birlikten iki yiğitin tutuştukları güreşte ise bir türlü kazanan olmazmış. Önce şimdi Yunanistan sınırlar içindeki Samona'da güreşe tutuşmuşlar,günlerce süren güreşte çiftin yenişememiş. Daha sonra, Hıdrellez gününde, Ahırköy çayırında(bazılarına göre Edirne'ye 17 km. ötede Ortaköy Şosesi üzerlerinde), aynı çift yeniden güreşe tutuşmuş.Sabahtan geceyarısına değin süren güreşte, ikisi de solukları kesilip çayıra yığılıp kalmış, vefat etmişler.Arkadaşları da onları bir incir ağacı altına gömmüş.
[Sayfa Başı]
Yılllar sonra çıktıkları bir başka seferde arkadaşlarının mezarı başına gelen savaşçılar, burada akan gür bir pınar görürler. Halk orada yatanların "Kırklardan" (ermiş) olduğuna inanır. Yöreyi Kırkpınar diye adlandırır. Bir söylenceye göre de, oraya ayak basanlar 40 kişi olduklarından adı Kırkpınar kalmıştır. Sonraki yıllarda aynı yerde ölen kişilerin anısına güreş tutulmaya başlanmıştır. Zamanla gelenekselleşmiş ve Kırkpınar Yağlı güreşlerine dönüşmüştür.
Bir başka Kırkpınar değerlendirmesi de; bu güreşlerin, Türkler Edirne'yi almadan yüz yıl önce Rumeli'ye geçen Sarı Saltuk tarafından oralara taşındığı ve Türklerin sonradan Sultan I.Murat döneminde bu güreşlere sahip çıktığı yönündedir.
[Sayfa Başı]
Cumhuriyet Döneminde Kırkpınar Güreşleri
Kırkpınar Güreşleri, önce Balkan Savaşları; sonra I.Dünya Savaşı ve Yunan İşgali nedeniyle sınırlarımızın geçirdiği değişiklikler yüzünden asıl yerinde (Yunanistan'ın Samona Köyü Merası) ve kendi düzeninde yapılamazken, bir süre, Edirne dışında kalan ve Virantekke denilen yerde gerçekleştirilmiştir.
Cumhuriyet sonrasında (1924) ise, Kırkpınar adıyla değilse bile, ilk güreşler; dönemin Edirne Milli Eğitim Müdürü İsmail Habib Sevük tarafından, Türk Ocağı'na yardım amacıyla ve Sarayiçi'nde düzenlenmiştir.
Sonra bir süre Kırkpınar ağaları tarafından düzenlenen güreşler, izleyen yıllarda, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay yöneticileri tarafından kurum yararına gerçekleştirilmiş; 1946 yılında Edirne Belediyesine geçmiştir.
[Sayfa Başı]
Kırkpınar Güreşlerinde Ne Nedir?
Kırkpınar Etkinliklerinin vazgeçilmez unsurları şunlardır:
Kırkpınar Ağaları
Eskiden güreşler ağanın denetiminde yapılırdı. Kırkpınar Güreşlerinin en ilginç yönü Kırkpınar ağalığıdır.Pehlivanları çağıran, yarışmaları düzenleyen, gelen konukları ağırlayan, yemek ve yatacak yerlerini temin eden, örf ve adetlere uygun olarak güreşlerin yapılmasını sağlayan , ödüller veren ve güvenlik düzeni alan yetkilidir.
1950 yılından bugüne kadar Kırkpınar ağaları şunlardır:
[Sayfa Başı]
YILI
KIRKPINAR AĞASI
1950
Edirneli Murat Şener
1951
Edirneli Murat Şener
1952
Edirneli Murat Şener
1953
Edirneli Nurettin Manyas
1954
Edirneli Yaşar Yardımcı
1955
Edirneli Mehmet Çardaktan
1956
Edirneli İbrahim Bildik
1957
Edirneli Hüseyin Özakıncı
1958
Edirneli Ahmet Merter
1959
Edirneli Ahmet Merter
1960
Edirneli Salim Doğramacılar
1961
Edirneli Hilmi Atakan
1962
Edirneli Muhittin Ağaoğulları
1963
Edirneli Ali Rıza Keleşoğlu
1964
Edirneli Hasan Vatan
1965
Edirneli Hakkı Meriç
1966
Edirneli Muzaffer Bilge
1967
Çanakkaleli Muzaffer Şahin
1968
Çanakkaleli Muzaffer Şahin
1969
Karamürselli Gazanfer Bilge
1970
Karamürselli Gazanfer Bilge
1971
İstanbullu Celal Hacı Eyüboğlu
1972
Babaeskili Doğan Görkey
1973
Tokatlı Hamit Kaplan
1974
Samsunlu Şevki Alan
1975
Akyazılı Zülküf Karabulut
1976
Akyazılı Zülküf Karabulut
1977
Edirneli Murat Şener
1978
Tekirdağlı Sebahattin Tekcan
1979
Bandırmalı Süleyman Özmercan
1980
Edirneli Cemal Pul
1981
Edirneli Mehmet İriş
1982
Edirneli Ali Ayağ
1983
Edirneli Ali Ayağ
1984
İstanbullu Mustafa Bilgin
1985
İstanbullu Mustafa Bilgin
1986
İstanbullu Halil Kılıçoğlu
1987
Samsunlu Hasbi Menteşeoğlu
1988
Bursalı İbrahim Çayla
1989
Malatyalı Kemal Özkan
1990
Çanakkaleli Murat Köse
1991
Bayburtlu Alper Yazoğlu
1992
Bayburtlu Alper Yazoğlu
1993
Bayburtlu Alper Yazoğlu
1994
İstanbullu Oğuzhan Bilgin
1995
Tokatlı Hüseyin Şahin
1996
Tokatlı Hüseyin Şahin
1997
Tokatlı Hüseyin Şahin
1998
Tokatlı Hüseyin Şahin
1999
Babaeskili Ayhan Sezer
2000
Emin Doğnasoy
2001
Mustafa Saruhan Adına Oğlu Murat Saruhan
2002
Mardinli M.Sait Yavuz
2003
Necdet Çakır
2004
Edirneli Mustafa Altunhan
2005
İzmitli Adem Tüysüz
2006
İzmitli Adem Tüysüz
[Sayfa Başı]
Başpehlivan
Kırkpınar'ın en büyük ödülünü Başpehlivan alır ve bir yıl süreyle Türkiye Başpehlivanı ünvanını elinde tutar. Bu ünvanı üç yıl arka arkaya koruduğu takdirde Altın kemerin sahibi olur. Diğer kategorilerde birinci olanlara ve dereceye giren pehlivanlara verilen ödül ise özendirme niteliğindedir. Pehlivan ödülü para olacağı gibidir. Eski yıllarda Başpehlivana deve, baş-altı pehlivanına boğa, büyük-orta ya kısrak, diğer boylara da bunlara benzer ödüller verilirdi.
Cumhuriyet döneminde Kırkpınar başpehlivanları şunlardır:
[Sayfa Başı]
YILI
KIRKPINAR BAŞPEHLİVANI
1924
Arnavut Benli Abdullah
1925
Geçkinli Yusuf Pehlivan
1926
Edirneli Kara Emin
1927
Manisalı Rıfat
1928
Kandıralı Kayakçı Ahmet
1929
Gastirvalı Mülayim Pehlivan
1930
Bandırmalı Kara Ali
1931
Bandırmalı Kara Ali
1932
Bandırmalı Kara Ali
1933
Bandırmalı Kara Ali
1934
Gastivarlı Mülayim Pehlivan İle Tekirdağlı Hüseyin Alkaya
1935
Tekirdağlı Hüseyin Alkaya
1936
Tekirdağlı Hüseyin Alkaya
1937
Tekirdağlı Hüseyin Alkaya
1938
Tekirdağlı Hüseyin Alkaya
1939
Tekirdağlı Hüseyin Alkaya
1940
Tekirdağlı Hüseyin Alkaya
1941
Tekirdağlı Hüseyin Alkaya
1942
Kurtdereli Mehmet
1943
Babaeskili İbrahim Esdi
1944
Hayrabolulu Süleyman
1945
Babaeskili İbrahim Esdi
1946
Sındırgılı Şerif Pehlivan
1947
Düzceli Çolak İsmail Atay İle Hayrabolulu Süleyman
1948
Kuleli Mustafa Pehlivan
1949
Sındırgılı Şerif Pehlivan
1950
Hayrabolulu Süleyman
1951
İzmitli İrfan Atan
1952
Balıkesirli Tarzan Mehmet
1953
İzmitli İrfan Atan
1954
Samsunlu İbrahim Karabacak
1955
İzmitli İrfan Atan
1956
Samsunlu İbrahim Karabacak
1957
Bandırmalı Hasan Acar
1958
İzmitli Adil Atan
1959
Samsunlu İbtahim Karabacak
1960
Samsunlu İbtahim Karabacak
1961
Sındırgılı Mehmet Ali Yağcı
1962
İzmirli Kara Ali Çelik İle Sındırgılı Mehmet Ali Yağcı
1963
Adapazarlı Sezai Kanmaz
1964
Sındırgılı Mehmet Ali Yağcı
1965
İzmirli Kara Ali Çelik
1966
Ordulu Mustafa Bük
1967
Ordulu Mustafa Büku
1968
Ordulu Mustafa Bük
1969
Babaeskili Nazmi Uzun
1970
İzmirli Kara Ali Çelik İle Karamürselli Aydın Demir
1971
Hasan Şahin
1972
Arap Mustafa Yıldız
1973
Ordulu Davut Yılmaz
1974
İzmirli Kara Ali Çelik
1975
Yarıda Kaldı
1976
Karamürselli Aydın Demir
1977
Karamürselli Aydın Demir
1978
Karamürselli Aydın Demir
1979
Sabri Demir
1980
Muğlalı Mehmet Güçlü
1981
Arap Mustafa Yılmaz
1982
Denizlili Hüseyin Çokal
1983
Denizlili Hüseyin Çokal
1984
Denizlili Hüseyin Çokal
1985
Sabri Acar
1986
İbrahim Gümüş
1987
Recep Kılıç
1988
Recep Gürbüz
1989
Saffet Kayalı
1990
Karamürselli Ahmet Taşçı
1991
Karamürselli Ahmet Taşçı
1992
Karamürselli Ahmet Taşçı
1993
Karamürselli Ahmet Taşçı
1994
Karamürselli Ahmet Taşçı
1995
Karamürselli Ahmet Taşçı
1996
Karamürselli Ahmet Taşçı
1997
Karamürselli Ahmet Taşçı
1998
Cengiz Elbeyi
1999
Karamürselli Ahmet Taşçı
2000
Karamürselli Ahmet Taşçı
2001
Ankaralı Vedat Ergin
2002
Hasan Tuna
2003
Kenan Şimşek
2004
Samsunlu Recep Kara
2005
Karamürselli Ahmet Taşçı
2006
Antalyalı Osman Aynur
[Sayfa Başı]
Cazgır
Yağlı güreşte pehlivanları seyircilere tanıtan, güreşe başlatan kişiye Cazgır veya Salavatçı denir.Cazgır hakem heyetinin eşleştirdiği pehlivanların adlarını, sanlarını, oyunlardaki hünerlerini, uygun mısra ve dualarla tanıtır.
Yağlanma
Güreşler, kavranması güç olsun diye, pehlivanlar güreş meydanının uygun bir yerinde yağ ve su ile doldurulmuş kazanların etrafında yağlanırlar. Pehlivanlar önce sağ el ile sol omuza, göğüse, kol ve kispete yağ sürerler, daha sonra sol el ile aynı işlemi yaparlar. Güreş başladıktan sonra pehlivanlar çayırda dolaşan ibrikçilerden diledikleri zaman yağ ve su alabilirler.
[Sayfa Başı]
Peşrev
Peşrev, bir ısınma ve kültür-fizik hareketidir. Ahenkli bir şekilde yapılan bu hareketler, seyircilerin zevkini okşar, pehlivanın moralini yükseltir. Pehlivan peşrev ile nefesini, kaslarını ve kalbini biraz sonra başlayacak olan mücadeleye hazırlar.
Güreşmek üzere hakem heyeti önüne gelmiş pehlivanların cazgır tarafında takdimi ve duası yapıldıktan sonra verdiği işaretle, çalınmaya başlayan davulların ve zurnaların nağmeleri arasında pehlivanlar ahenkli bir şekilde ellerini ve kollarını sallayarak peşreve başlarlar. Peşrevde üç kez ileri, üç kez de geri gidişten sonra yere sol diz ile çökülerek önce sağ el yere , dize , dudağa ve alına üç defa değdirilir. Hatta bazıları tarafından bir ot koparılarak ağza alınır ve ısırılır. Bu merasim bittikten sonra tekrar sıçrayarak arada sırada Hayda bre pehlivan diye bağırılır. Karşılıklı gidiş ve gelişten sonra hasmın paçaları yoklanır ve sırtı sıvazlanır, enseler bağlanır, eller tutuşur ve birkaç defa sallanılır, güreşe böylece girilmiş olur.
[Sayfa Başı]
Kispet
Yağlı güreşe çıkan her pehlivanın güreş malzemesinin başında Kispet gelir. Manda, dana ve malak derisinden yapılan kispetin bel kısmı dört parmak genişliğinde ve kalın olur. Beli sarması için kalın ip geçirilir ,bu kısma Kasnak denir. Kispetin diz kapağının altına gelen yere Paça denir. Paça ile baldır arasına Paçabent denilen keçe konur , deri kısım keçenin üzerine çekilir ve üzeri sicimle sıkıca bağlanır. Sıkı bağlanmayan paçadan içeri giren parmaklar sayesinde oyun almak kolaylaşır.
Zembil
Kispetler Zembil adı verilen sazdan bittiğinde kispet temizlenir derisinin kurumaması için yağlanır ve bir sonraki güreşe hazırlık yapmak üzere zembile konur. Güreşi bırakan pehlivan zembilini duvara asarak bir daha güreşmeyeceğini anlatmak ister.
[Sayfa Başı]
Davul ve Zurna
Kırkpınar da davul ve zurnacılık belli gruplara açık artırma ile verilir. Davul ve zurnalar eşliğinde güreşçiler Tutuş'a çağrılır ve güreş havaları ile hem pehlivanlar, hem de seyirciler coşturulur.
Kırmızı Dipli Mum
Kırmızı dipli mum bildiğimiz parafin mumların dip tarafına kırmızı boya sürülmüş olanıdır. Kırkpınar ağalığını yüklenen kişiler Mart ayı başından itibaren köylere, kasabalara, şehirlere Mühürlü Kırmızı Dipli Mumları göndererek panayırın ne zaman açılacağını, güreşlerin hangi tarihte yapılacağını bildirirlerdi. Kırmızı dipli mumlar köy ve kasabaların kahvelerinin yüksekçe bir yerine asılır, böylece herkes Kırkpınar'a davet edildiklerini anlarlardı.
Yağlı Güreş Oyunları
Yağlı Güreşlerdeki oyunlar; ayakta yapılan oyunlar ve yerde yapılan oyunlar olarak maksatlarına göre , Elense, İç tırpan, dış tırpan, kaz kanadı, ayakta güreşi bağlama, budama, paça, kazık, kepçe, ters kepçe, kılıç atma, payanda, kemane, kemane çekme, kol bastı, tilki kuyruğu, köpek kuyruğu, yerde sürüme, köstek, künde (oturak kündesi, ayak kündesi, şark kündesi, bel kündesi), boyunduruk, kurt kapanı, yanbaş ve kombine oyunlar paça kazık, ellerin kenetlenmesi, sarma, cezayir sarması gibi sıralanabilir.
[Sayfa Başı]
Yağlı Güreşlerde Cezalar
Ceza gerektiren konular şunlardır :
Rakibe , hakeme veya seyircilere söz veya el kol hareketi ile hakaret etmek,
Güreş esnasında rakibi ile münakaşa etmek ,tartışmak,
Ciddi güreş yapmamak, şike yapmak.
Yağlı güreşlerde yasak oyun ve diğer yağlı güreş kurallarına uymamak, hakem uyarılarını dinlememek. Müsabakalar eleme usulü olup, yenilen elenir, kazanan devam eder.
[Sayfa Başı]
Kırkpınar Töre ve Gelenekleri
Kırkpınar Güreşlerinin kendine özgü kuralları ve töreleri vardır. Düzenleme görevi Kırkpınar Ağasındadır. Ağalık, açık arttırmada bir koça en çok para verende kalır.Ağa, güreşleri düzenler, tüm masrafları da üstlenir. "Er Meydanı" da denen Kırkpınar'da güreşçileri halka tanıtan, güreşleri halka sunmak için "peşrev" çeken, "cazgır"lar da ilginç bir görüntü sergiler.
Hıdrellez'den 20-25 gün önce Ağa, yöredeki yerleşim merkezlerine tanınmış kişi ve pehlivanlara, kırmızı dipli mumlarla çağrı gönderir. Güreşlere bir hafta kala, çevreden esnaf ve satıcılar meydanın çevresindeki işyerlerinde mallarını sergilemeye başlarlar.
[Sayfa Başı]
Günümüzde, Kırkpınar güreşlerinin tarihi, her yıl Edirne Belediyesince tespit edilerek ilan edilmektedir.Geleneklerin korunduğu güreşler, halen yürürlükte bulunan 14 Mayıs 1984 tarihli 18401 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Yağlı Güreş Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak düzenlenmektedir. Hakemler, kule ve meydan hakemleri olarak yönetmelik hükümlerine göre görev yaparlar. Pehlivanların kayıt işlemleri, sağlık muayeneleri ve boy ayrımları görevli hakemlerce yerine getirilir.
İlk gün hazırlık niteliğinde güreşler yapılır. Pehlivanların belden yukarıları çıplaktır. Meşin deriden "kıspet" denilen paçaları dar bir don giyerler. Yağlanıp tartıya çıkarlar. Daha sonra "cazgır" lar, onları "peşrev" çekerek tanıtır.
[Sayfa Başı]
Peşrevin ardından davul-zurna eşliğinde güreşçiler "tutuş"a davet edilir.Gelir, el sıkışır ve halkı selamlarlar. Eski pehlivanlardan Ağa'nın seçtiği hakemler güreşi izler ve kararlarını bildirirler. İlk iki günde "deste", "küçük", ve "orta" boy güreşleri yapılır. Üçüncü gün "başaltı" ve "başpehlivanlık" güreşleri yapılır.
Güreşlerin sonunda sonraki yılın Kırkpınar Ağasının belirlenmesiyle, eski ağaların çadırına gidilir. Kutlama sonucunda yeni ağanın çadırına dönülür. Tellal, cazgır, meydancı, sucu, yağcı gibi hizmet edenlere yeni ağa uygun bahşişler verir. Ödül töreninin ardından eski ağa, kapanış niteliğinde mevlit okutur.
Kırkpınar'da dereceye giren pehlivanlara çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ile özel kişi ve kuruluşlarca çeşitli hediyeler verilir.
[Sayfa Başı]
Baş pehlivana Altın Kemer takılır. Eğer Baş pehlivan üç yıl ardarda Altın Kemer'i kazanırsa kemerin sahibi olur.
Edirne Belediyesince de ilk üç dereceye giren pehlivanlara altın, gümüş, bronz, madalya ve kategorilere göre tesbit edilen para ödülü verilir. Bunun yanısıra güreşe katılan tüm pehlivanlara yolluk ve tur ücreti ödenir.
Edirne Belediyesi Kırkpınar güreş ve şenliklerinin turistik önemini de dikkate alarak gerek yurt içi, gerekse yurtdışında da ilgi görmesi için çalışmalar yapmaktadır.
[Sayfa Başı]
Kel Aliço'nun Kırılamayan Rekoru
Cumhuriyet öncesi tespit edilebilen en uzun süreli ilk Başpehlivanı Kel Aliço'dur ve 26 yıl boyunca Kırkpınar Başpehlivanı olmuştur. Adalı Halil'in de ustası olan Kel Aliço, 1922 yılında vefat etmiş ve İpsala'nın Koyunyeri köyüne gömülmüştür.
Sert güreşleri nedeniyle "Gaddar Aliço" olarak ta anılmaktadır.
[Sayfa Başı]
Kırkpınar Oyunları'nın Özellikleri
Kırkpınar güreş oyunları belli kurallar bütünüyle bir özellik arz eder. Bu özellikler Yenme ve Yenilme Biçimleri olarak bilinir:
Yenme ve Yenilme Biçimleri
Yağlı güreşlerde şu altı durum yenmenin ve yenilmenin işareti sayılır.
Rakibi yerde çevirerek veya ayakta düşürerek SIRTÜSTÜ getirmek;
Rakibi ayaklarından yakalayarak ve tepe üstü dikerek, yani ÇİVİYUKARI yaparak sırtını yere getirmek;
Rakibi kıç üstü düşürerek veya arka üstü getirerek AÇIK DÜŞÜRMEK;
Rakibi kucaklayarak ve ayaklarını yerden keserek en az üç adım taşımak, yani TARTARAK YENMEK;
PES ETTİRMEK;
Rakibin ayağından kispetin çıkması veya boydan boya yırtılmasıyla kıspet çıkarmak.
[Sayfa Başı]

Edirne Kırkpınar Güreşleri ve Kırkpınar Şenlikleri
Ahmet Usal - ahmetusal@gmail.com
Edirne Kırkpınar Güreşleri ve Kırkpınar Şenlikleri hakkında derlenen bilgiler
Edirne Kırkpınar Güreşleri ve Kırkpınar Şenlikleri, Kırkpınar ve Yağlı Güreşler hakkında
başvuru kitabı.
Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı
2006-12-25
text
text/html
/kultur/kirkpinar.html
/kultur/pdf/Edirne_Tarihi_Kulturu.pdf
/kultur/pdf/kirkpinar.pdf
tr-TR
Global
/kultur/pdf/Edirne_Tarihi_Kulturu.pdf
/kultur/pdf/kirkpinar.pdf
Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı


-->
İçindekiler Tablosu
Kırkpınar Şenlikleri
Kırkpınar Söylencesi
Cumhuriyet Dönemi Kırkpınar
Kırkpınar Terimleri
Kırkpınar Ağaları
Başpehlivan
Cazgır
Yağlanma
Peşrev
Kispet
Zembil
Davul ve Zurna
Kırmızı Dipli Mum
Yağlı Güreş Oyunları
Yağlı Güreşlerde Cezalar
Kırkpınar Töreleri
Kel Aliço
Kırkpınar Oyunları
Yenme ve Yenilme Biçimleri
İlgili Bağlantılar
Kırkpınar Fotoğrafları
Edirne Müzeler
Edirne Fotoğrafları
Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir İdaresi Başkanlığı
Edirne Tarihi ve Kültürü, hakkında ciltlerce yayın yapılabilecek kadar geniş kapsamlı bir konudur. Kentimizi tanıtan basılı pek çok yayın olmakla birlikte, elektronik ortamda bu tür bir belgenin eksikliğini gören Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı, bu çalışmayı yaparak, İlimizin tanıtımına küçük de olsa bir katkıda bulunmayı amaçlamıştır.
Bu siteyi oluştururken, Edirne'yi bugünü yaşadığımız bir yer olduğu kadar, geçmişimizi, eski nesillerimizi de kopması mümkün olmayan bir göbekbağıyla hissettiğimiz; canlı bir müze gibi düşündük. Bu durum, özellikle Edirne için, İstanbul ve Bursa'dan çok daha fazla geçerlidir. Güzel Edirnemiz bir metropol değildir, sanayileşme ve göç gibi nedenlerle kalabalıklaşıp büyük bir köy haline gelmemiş, tarihini ve kültürünü, düzensiz yapılaşma ve insan kalabalıklarıyla boğmamış, geçmişini günümüzde de yaşatabilecek kadar bakirliğini korumuştur. Bu yönüyle de; Osmanlı Atalarımızdan kalan en etkileyici şehir olarak kalbimizde yer etmiştir. Edirne; bir anlamda yaşayan Osmanlı'dır.
Bu çalışmanın Edirnemizi farklı ve güzel yönleriyle tanımanızda biraz olsun yardımcı olması dileğiyle...
İsmail ASLAN
Edirne Vergi Dairesi Başkanı
K A Y N A K Ç A
Edirne'de Tarih, Kültür, İnanç Turu - Ayhan Tunca - 2005
Sosyo-Ekonomik Yapısıyla Edirne - ETSO Bilimsel Yayınları - 2002
Edirne Şoför Eğitim Kitabı - Edirne Şoförler ve Otomobilciler Odası - 1994
Edirne Valiliği İl Almanağı - 2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder